Köyün Halen nezaman kurulduğu belli olmamakla beraber, dolaşan rivayetlere göre bugün köy yeri tabir edilen İstanbul Kervan Yolu üzerinde bulunan bir mahalleden onüçüncü yüzyılın başlarında, sağdan soldan gelen baskılara dayanamaması sonucu bugünkü yerlerine geldikleri anlaşılmaktadır. Söğüt´ün kuzeybatısında ve merkeze 12 Km mesafede Kızılcıklı deresi diye adlandırılan yerde köyü kürmüşlardır. 1247 yılında Söğüt´e gelip yerleşen Kayılılardan 55 hanesi bu köye gönderilmiş, bunlar yerli halktan kız alıp vermek suretiyle birbirleriyle kaynaşmışlardır. Ve bugünkü haline erişmiştir. Fakat bu yeni gelenlerin baba tarafları son zamanlara kadar yeşil sarıklar sarmak suretiyle kendilerini diğerlerinden bazı bakışlardan ayrımış bunun için de (EMİR denilmiştir.Osmanlıların II. Padişahı Orhan Bey, köye kendi adını taşıyan bir Camii yaptırmış, bu Camii ( Sultan Hamit II. ) devrinde Padişah tarafından hem genişletilmiş hem de tamir ettirilmiştir. Camii yapıldıktan sonra KRANKÖY, AVDAN köylerinin halkıda buraya yerleşmişlerdir. Köy yakınlarında Maden Kömürü bulununca Afyon´dan da işçiler gönderilmiş, sonra bunlarda burada kalmışlardır. Ayrıca Kütahya´nın Seydi Ömer mıntıkasından gelenler de yerleşmiş, bu şekilde köy (6) ayrı yerden gelenlerin birbirlerine kaynaşmaları sonucu oluşmuştur. Yanlız en son gelenlerden SEYDİ ÖMER liler köye hemen karışamamış, köyün karşısında şimdi AZYAKA denilen yerde yerleşmişlerdir. Bunlar hala o zamanki lakaplarıyla çağrılmaktadır. (Kütahyalılar Kirliler, Seydi Ömeroğulları) O zamandan bu zamana kadar bu iki mahallebir muhtarlıkla yönetilmekle beraber köy geçmişte ODA dedikleri mahalli örgütlere bölünmüş bunun sonucu (6) oda oluşmuştur. O zamanki örgütlenmeye göre o oda halkından en sözü geçen birisi oda başı olarak atlanırmış. Mahallenin her türlüsorunu bu şahızdan sorulur, hatta daha da ileri gidilerek düğünlerde her odabütün üyeleriyle birlikte düğün yerine gelir, bu gelenler düğün yapan oda mensupları tarafından karşılanır, ağırlanır ve uğurlanırdı. Karşılama ve uğurlama davullarla yapılır, bu oda mensuplarına verilen değeri gösterirdi. 16 -17 yaşlarındaki gençler odalara fiilen karışırlar geçeleri dahi buralarda yatar ve oda disiplini içinde yetiştirilirlerdi. Bu Çocuklar oda başına teslim edilir, yorgan yatak neleri varsa odada kalırdı. Bu gençler ancak evlendikten sonra yorgan, yataklarını alabilirlerdi. Odaya alınmayanlar hala Çocuk sayılırlardı. Evlendikten sonra odadan ayrılırlar, oda disiplininden tamamen ayrıldıkları anlamına gelmezdi.
COĞRAFİ DURUMU
Küre Köyü Bilecik ili, Söğüt ilçesine bağlıdır. Güneyinden geçen Söğüt-Bilecik şubesine 3 Km lik düzgün bir yol ile bağlantısını sağlar. İle 24 Km İlceye 12 km uzaklıktadır.
Küre Beldesi' nin uydu Görüntüsü
SINIRLARI
Doğusunda Hamidabat ve Borçak köyleri, Güneyinde Söğüt İlçesi Kepen, Dereboyu, Dömez ve Kurtköy köyleri, Batısında Kızıldamlar ve Yeniköy köyleri, Kuzeyinde Dereköy ve Geçitli köyleri arazileriyle çevrilidir.
TarihiEserleri
OSMAN BEYİN bacanağı DURSUN FAKIH TÜRBESİ: Köyün güneybatısında 1300 metre uzaklıkta yörenin en hakımbir yerinde ve türbe tepesi adıyla anılmakda, kemik ve volkanik tepe üzerinede Dursun Faki´e ait bir türbe bulunmaktadır.
YÜZEY ŞEKİLLERİ
Küre Köyünün yüzölçümü yaklaşık olarak 50-55 Kilometrekaredir. Köyün Arazisi genellikle dalgalıdır. Çevre dik ve sarp kayalıklarla çavrilmştir. Düz arazisi azınlıkdadır. Arazi çoğunlukla özel mülkiyetli olduğundan orman Bölgesi yoktur. Yer yer küçük fundalıklar görülür. Çevresinde yüksek dağlar olarak Sipahi ve Sündiken dağları görülmekdedir. Arazi içinde bazı tepeler bulunmakdadır Bunlardan Kızıltepe, Torun tepesi, Dursun Fakıh tepesi ve Kıran tepesi en önemlilerindendir. Batısında Dursun Fakıh Türbesinin bulunduğu tepe çam ve ardıç ağaçlarıyla kaplıdır. Tepe konik biçimde olup tarihsel ve turistik bakımdan ilgi çekicidir. Köyün kuzeyinde köye bir Km uyaklıkdaki 40 dölümlük bir araziye 1972 yılında Söğüt Jandarma Eğitim Komutanı Yarbay Mehmet Ayhan önderliğinde dinlenme ve eğlence yeri olarak çam dikilmiştir. (Hacı Osman Berberoğlu) dan alınmıştır. Köy arazisi genellikle dağlık ve tepelik olduğundan, dağ ve tepe eteklerinden tarım ve bahçeciliğin elverişli topraklar bulunur.
AKARSULARI
Köye en yakın olan Sakarya´dır. Kuzeybatısında Akardere.
NE YENİR?
Yöresel yemeklerin çoğunluğunu hamur işleri oluşturur. Yöre halkının bir bölümü ekmek türlerini kendisi Pişirir Ekmek, Pide, Bükme, Lokum
Kutlamalar
5. ayın ilk Hafata sonu Beldemizde Hıdırellez Bayramı Kutlanır.
Ekonomisi
Küreliler Gecimi Çiftçilik, Kiraz, Üzüm, Kavun ve Karpuz ile Karşılarlar.